AJANDA
AYRIMCILIK NEDİR, NE DEĞİLDİR? - 8

Ayrımcılık İle İlgili Mevzuat

Ayrımcılık hususu, başta Anayasa ile yasaklanmış ve Anayasa’da pozitif ayrımcılığın eşitlik ilkesine aykırı sayılmayacak bir hal olduğu belirtilmiştir. İş Hukuku’nda ayrımcılığı direkt konu alan bir hüküm yoktur, eşit davranma ilkesinden ileri gelen bu ilke ile ayrımcılık yapmanın ve farklılık gözeterek davranmanın yasaklandığını anlarız. Ancak ayrımcılık bahsi sadece burayla sınırlı değildir. Özellikle Türk Ceza Kanunu’nda her ne kadar uygulamada ve hüküm vermede çok örneği olmasa suç kabul edilmiştir. Aynı şekilde, Engelliler Kanunu, Devlet Memurları Kanunu, Radyo Televizyon Üst Kurulu Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu gibi birçok kanunda insanlar arası ayrımcılığın ve farklılık gözeterek davranmanın yasaklandığını görmekteyiz. İlgili olabileceğini düşündüğümüz kanun hükümleri aşağıdaki gibidir;

 

Türk Anayasası

Madde 10 – Kanun Önünde Eşitlik

Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. “Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.”

Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.

Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

İş Kanunu

Madde 5 – Eşit Davranma İlkesi

 İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz.

İşveren, esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmi süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz.

İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz.

Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz.

İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması, daha düşük bir ücretin uygulanmasını haklı kılmaz.

İş ilişkisinde veya sona ermesinde yukarıdaki fıkra hükümlerine aykırı davranıldığında işçi, dört aya kadar ücreti tutarındaki uygun bir tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep edebilir. 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31. maddesi hükümleri saklıdır.

20. madde hükümleri saklı kalmak üzere işverenin yukarıdaki fıkra hükümlerine aykırı davrandığını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak, işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat etmekle yükümlü olur.

Türk Ceza Kanunu

Madde 3 – Adalet ve Kanun Önünde Eşitlik İlkesi

(1) Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.

(2) Ceza Kanununun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç, milli veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamaz ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınamaz.

Madde 122 – Ayırımcılık

(1) Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet,  “engellilik” siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak;

a) Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya kişinin işe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hallerden birine bağlayan,

b) Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı reddeden,

c) Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen,

Kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir.

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama

Madde 216 – Halkı Kin Ve Düşmanlığa Tahrik Veya Aşağılama

(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Devlet Memurları Kanunu

Madde 3 – Tarafsızlık Ve Devlete Bağlılık

Devlet memurları siyasî partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasî parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasî ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar.

Devlet memurları her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan Türkiye Cumhuriyetinin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete, gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar, bunlara yardım edemezler.

Siyasi Partiler Kanunu

Madde 82 – Bölgecilik Ve Irkçılık Yasağı

Siyasi partiler, bölünmez bir bütün olan ülkede, bölgecilik veya ırkçılık amacını güdemezler ve bu amaca yönelik faaliyette bulunamazlar.

Madde 83 – Eşitlik İlkesinin Korunması

Siyasi partiler, herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu prensibine aykırı amaç güdemez ve faaliyette bulunamazlar.

Engelliler Hakkında Kanun

Madde 4 – Genel esaslar

Bu Kanun kapsamında bulunan hizmetlerin yerine getirilmesinde aşağıdaki esaslara uyulur:

a) Devlet, insan onur ve haysiyetinin dokunulmazlığı temelinde, ( “engellilerin” ve  “engelliliğin” her tür istismarına karşı sosyal politikalar geliştirir.  “Engelliler” aleyhine ayrımcılık yapılamaz; ayrımcılıkla mücadele “Engellilere” yönelik politikaların temel esasıdır.

Madde 14 – İstihdam

İşe alımda; iş seçiminden, başvuru formları, seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan safhaların hiçbirinde “engellilerin” aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz.

Çalışan "engellilerin” aleyhinde sonuç doğuracak şekilde, “engelliliğiyle” ilgili olarak diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz.

Çalışan veya iş başvurusunda bulunan "engellilerin” karşılaşabileceği engel ve güçlükleri azaltmaya veya ortadan kaldırmaya yönelik istihdam süreçlerindeki önlemlerin alınması ve işyerinde fiziksel düzenlemelerin bu konuda görev, yetki ve sorumluluğu bulunan kurum ve kuruluşlar ile işyerleri tarafından yapılması zorunludur. “Engellilik” durumları sebebiyle işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan "engellilerin” istihdamı, öncelikle korumalı işyerleri aracılığıyla sağlanır.

Korumalı işyerleriyle ilgili usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca” müştereken çıkarılacak yönetmelikle  düzenlenir.

RTÜK Kanunu

Madde 37 - 13.4.1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (u) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"u) Kadınlara, güçsüzlere, özürlülere ve çocuklara karşı şiddetin ve ayrımcılığın teşvik edilmemesi."

Uluslararası Hukuk

Ulusal mevzuatların yanında uluslararası mevzuatlar da çok sayıda mevcuttur. Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler ’in çalışmalarıyla ortaya çıkarılan ve birçok ülkenin kendi düzenlemeleriyle oluşturduğu mevzuatlarla ayrımcılık hususunun kesin ve kati bir suretle yasaklandığını ve çeşitli yaptırımlara maruz bırakıldığını görmekteyiz. Aşağıda örnek kabilinde ayrımcılık karşıtı mevzuatlar yazılmıştır;

·         Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

·         Avrupa Konseyi Ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

·         Avrupa Birliği Ve Ayrımcılık Yasağı Yönergeleri

·         Ab Temel Haklar Şartı

·         Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Antlaşmaları

·         İstihdamda Eşitlik Direktifi



cheap jordans|wholesale air max|wholesale jordans|wholesale jewelry