ESER SÖZLEŞMESİ
Eser
sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun
karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
Eser
sözleşmedi tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Yüklenici bir eser
meydana getirmeyi üstlenirken iş sahibi de ücret ödemeyi vaad eder.
Eser
sözleşmesinin meydana gelmesi için, tarafların meydana getirilecek eser ve
karşılığına ödenecek ücret konusunda anlaşmış olmaları gerekir.
Esere
gelen hasarın kime ait olacağı sorunu Borçlar Kanununda hükme bağlanmıştır.
Şöyle ki, eser teslimden önce beklenmedik olay sonucu yok olursa iş sahibi,
eseri teslim almada temerrüde düşmedikçe yüklenici, yaptığı işin ücretini ve
giderlerinin ödenmesini isteyemez. Bu durumda malzemeye gelen zarar onu
sağlayana ait olur.
Teslimden
önce hasarın iş sahibine ait olduğu durumlar da vardır. İş sahibi, yapılan
eseri teslim almakta temerrüde düşerse, temerrüdün başladığı andan itibaren
hasar, iş sahibine ait olacaktır. Yine malzemeyi iş sahibinin sağladığı
durumlarda da, malzemeye gelen hasara iş sahibi katlanmak zorundadır. Eserin iş
sahibince verilen malzeme veya gösterilen arsanın ayıbı veya iş sahibinin
talimatına uygun yapılması yüzünden yok olması durumunda yüklenici, doğabilecek
olumsuz sonuçları zamanında bildirmişse, yaptığı işin değerini ve bu değere
girmeyen değerlerin ödenmesini isteyebilir.
Eserin
tamamlanması, iş sahibi ile ilgili beklenmedik olay dolayısıyla imkânsızlaşırsa
yüklenici, yaptığı işin değerini ve bu değere girmeyen giderlerini isteyebilir.
İfa imkânsızlığının ortaya çıkmasında iş sahibi kusurluysa, yüklenicinin ayrıca
tazminat isteme hakkı vardır. İş sahibi, sözleşmenin bu nedenler sona ermesi
durumunda yüklenicinin sona erme anına kadar yaptığı işin değerini ve bu
değerde yer almayan giderlerini ödemek zorundadır; ayrıca iş sahibinin kusuru
varsa iş sahibi yüklenicinin müspet zararlarını da gidermekle yükümlü
olacaktır.
Yüklenicinin
kişisel özellikleri göz önünde tutularak yapılmış olan sözleşme, onun ölümü
veya kusuru olmaksızın eseri tamamlama yeteneğini kaybetmesi durumunda
kendiliğinden sona erer. Bu durumda iş sahibi, eserin tamamlanan kısmından
yararlanabilecek ise, onu kabul etmek ve karşılığını vermekle yükümlüdür.
Eser
sözleşmesinde yüklenicinin birtakım borçları vardır. Öncelikle yüklenici işi sadakat
ve özenle yapma borcu altındadır. Malzeme iş sahibi tarafından sağlanmışsa
yüklenici, onları gereken özeni göstererek kullanmakla ve bundan dolayı hesap
ve artanı geri vermekle yükümlüdür. Eser meydana getirilirken, iş sahibinin
sağladığı malzemenin veya eserin yapılması için gösterdiği yerin ayıplı olduğu anlaşılır
veya eserin gereği gibi ya da zamanında meydana getirilmesini tehlikeye
düşürecek başka bir durum ortaya çıkarsa, yüklenici bu durumu hemen iş sahibine
bildirmek zorundadır; bildirmezse bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olur.
Yüklenicinin
sadakat borcuna aykırı hareket etmesi durumunda bu yüzden doğan zararların tazmini
eser akde gerçekleştirilmiş ve teslim edilmiş olsa dahi istenebilir.
Bunun
dışında yüklenici sadakat borcuna aykırı hareket etmesi durumunda bir kar elde
etmişse iş sahibi karın kendisine devrini talep edebilir.
Yüklenicinin
işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi
geciktirmesi ya da iş sahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme
yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda
bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, iş sahibi teslim için belirlenen günü
beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir.
Meydana
getirilmesi sırasında, eserin yüklenicinin kusuru yüzünden ayıplı veya sözleşmeye
aykırı olarak meydana getirileceği açıkça görülüyorsa, iş sahibi bunu önlemek
üzere vereceği veya verdireceği uygun bir süre içinde yükleniciye, ayıbın veya
aykırılığın giderilmesi; aksi takdirde hasar ve masrafları kendisine ait olmak
üzere, onarımın veya işe devamın bir üçüncü kişiye verileceği konusunda ihtarda
bulunabilir.
Yüklenici,
meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi
altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde
yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.
Yüklenicinin
meydana getirdiği eserin ayıplı olmasından dolayı sorumluluğu vardır. Bunun
için ilk şart yüklenicinin sözleşme konusu eseri tamamlayarak iş sahibine
teslim etmesi gerekir. Teslim konusu eser ayıplı olmalıdır. Sözleşmeye göre
eserde bulanması gereken niteliğin eserde olmaması şeklinde tarif edilen ayıbın
gizli olması gerekir. Bununla birlikte eserin ayıplı olması, yüklenicinin
açıkça yaptığı ihtara karşın, iş sahibinin verdiği talimattan doğmuş bulunur
veya herhangi bir sebeple iş sahibine yüklenebilecek olursa iş sahibi, eserin
ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamaz.
İş
sahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur
bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde
yükleniciye bildirmek zorundadır.
Taraflardan
her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden
geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir.
Eserdeki
ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde iş sahibinin hangi seçimlik
hakları kullanabileceği TBK m. 475’de sayılmıştır.
Anılan
madde uyarınca eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde iş
sahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Eser iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule
zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı
olursa sözleşmeden dönme.
2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait
olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme.
İş
sahibinin üç seçimlik hakkı sayıldıktan sonra, “iş sahibinin genel hükümlere
göre tazminat isteme hakkı saklıdır” şeklinde ayrı bir hüküm düzenlenmiştir.
Dolayısıyla, eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde iş
sahibinin tazminat istemesi hukuken mümkündür.
Eser,
iş sahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar
doğuracaksa iş sahibi sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz.
Eserin
açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan
kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme
sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder.
İş
sahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul
etmiş sayılır.
Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa iş sahibi, gecikmeksizin durumu
yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır.
Yüklenici
ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davalar, teslim
tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın; taşınmaz
yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin
niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Eser
sözleşmesinde iş sahibi ücret ödeme borcu altındadır. İş sahibinin bedel ödeme
borcu, eserin teslimi anında muaccel olur. Eserin parça parça teslim edilmesi
kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın bedeli
onun teslimi anında muaccel olur.
Eser
sözleşmesi, kendisinden doğan bütün borçların ifa edilmesiyle sona erer. İfa
dışında; yaklaşık bedelin aşılması, eserin yok olması, tazminat karşılığı
fesih, iş sahibi yüzünden ifanın imkânsızlaşması ve yüklenicinin ölümü veya
yeteneğini kaybetmesi halinde sona erer.
KANUN HÜKÜMLERİ:
TÜRK
BORÇLAR KANUNU:
MADDE 470-
Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun
karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
MADDE
471-
Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek,
sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.
Yüklenicinin özen borcundan doğan
sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin
göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
Yüklenici, meydana getirilecek
eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür.
Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem
taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.
Aksine âdet veya anlaşma
olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve
gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.
MADDE
472-
Malzeme yüklenici tarafından sağlanmışsa yüklenici, bu malzemenin ayıplı olması
yüzünden işsahibine karşı, satıcı gibi sorumludur.
Malzeme işsahibi tarafından
sağlanmışsa yüklenici, onları gereken özeni göstererek kullanmakla ve bundan
dolayı hesap ve artanı geri vermekle yükümlüdür.
Eser meydana getirilirken,
işsahibinin sağladığı malzemenin veya eserin yapılması için gösterdiği yerin
ayıplı olduğu anlaşılır veya eserin gereği gibi ya da zamanında meydana
getirilmesini tehlikeye düşürecek başka bir durum ortaya çıkarsa, yüklenici bu
durumu hemen işsahibine bildirmek zorundadır; bildirmezse bundan doğacak
sonuçlardan sorumlu olur.
MADDE
473-
Yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak
işi geciktirmesi ya da işsahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan
gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda
bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, işsahibi teslim için belirlenen günü
beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir.
Meydana getirilmesi sırasında,
eserin yüklenicinin kusuru yüzünden ayıplı veya sözleşmeye aykırı olarak
meydana getirileceği açıkça görülüyorsa, işsahibi bunu önlemek üzere vereceği
veya verdireceği uygun bir süre içinde yükleniciye, ayıbın veya aykırılığın giderilmesi; aksi
takdirde hasar ve masrafları kendisine ait olmak üzere, onarımın veya işe
devamın bir üçüncü kişiye verileceği konusunda ihtarda bulunabilir.
MADDE
474- İşsahibi,
eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri
gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye
bildirmek zorundadır. Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi
tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini
isteyebilir.
MADDE
475-
Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi,
aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Eser işsahibinin
kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya
da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme.
2. Eseri alıkoyup ayıp oranında
bedelden indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı
gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin
ücretsiz onarılmasını isteme.
İşsahibinin genel hükümlere göre
tazminat isteme hakkı saklıdır.
Eser, işsahibinin taşınmazı
üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi,
sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz.
MADDE
476-
Eserin ayıplı olması, yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara karşın, işsahibinin
verdiği talimattan doğmuş bulunur veya herhangi bir sebeple işsahibine
yüklenebilecek olursa işsahibi, eserin ayıplı olmasından doğan haklarını
kullanamaz.
MADDE
477-
Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan
kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme
sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder.
İşsahibi, gözden geçirmeyi ve
bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır.
Eserdeki ayıp sonradan ortaya
çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır;
bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır.
MADDE
478-
Yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davalar,
teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın;
taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı
eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
MADDE
479-
İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.
Eserin parça parça teslim
edilmesi kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın
bedeli onun teslimi anında muaccel olur.
MADDE
480-
Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle
yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile
yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez.
Ancak, başlangıçta öngörülemeyen veya
öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar, taraflarca belirlenen
götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse
yüklenici, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün
olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına
sahiptir. Dürüstlük kurallarının gerektirdiği durumlarda yüklenici, ancak fesih
hakkını kullanabilir.
Eser, öngörülenden az emek ve
masrafı gerektirmiş olsa bile işsahibi, belirlenen bedelin tamamını ödemekle yükümlüdür.
MADDE
481-
Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel,
yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak
belirlenir.
MADDE
482-
Başlangıçta yaklaşık olarak belirlenen bedelin, işsahibinin kusuru olmaksızın
aşırı ölçüde aşılacağı anlaşılırsa işsahibi, eser henüz tamamlanmadan veya
tamamlandıktan sonra sözleşmeden dönebilir.
Eser, işsahibinin arsası üzerine
yapılıyorsa işsahibi, bedelden uygun bir miktarın indirilmesini isteyebileceği
gibi, eser henüz tamamlanmamışsa, yükleniciyi işe devamdan alıkoyarak,
tamamlanan kısım için hakkaniyete uygun bir bedel ödemek suretiyle sözleşmeyi feshedebilir.
MADDE
483-
Eser teslimden önce beklenmedik olay sonucu yok olursa işsahibi, eseri teslim
almada temerrüde düşmedikçe yüklenici, yaptığı işin ücretini ve giderlerinin
ödenmesini isteyemez. Bu durumda malzemeye gelen hasar, onu sağlayana ait olur.
Eserin işsahibince verilen
malzeme veya gösterilen arsanın ayıbı veya işsahibinin talimatına uygun
yapılması yüzünden yok olması durumunda yüklenici, doğabilecek olumsuz
sonuçları zamanında bildirmişse, yaptığı işin değerini ve bu değere girmeyen
giderlerinin ödenmesini isteyebilir. İşsahibinin kusuru varsa, yüklenicinin ayrıca
zararının giderilmesini de isteme hakkı vardır.
MADDE
484-
İşsahibi, eserin tamamlanmasından önce yapılmış olan kısmın karşılığını ödemek
ve yüklenicinin bütün zararlarını gidermek koşuluyla sözleşmeyi feshedebilir.
MADDE
485-
Eserin tamamlanması, işsahibi ile ilgili beklenmedik olay dolayısıyla
imkânsızlaşırsa yüklenici, yaptığı işin değerini ve bu değere girmeyen
giderlerini isteyebilir.
İfa imkânsızlığının ortaya
çıkmasında işsahibi kusurluysa, yüklenicinin ayrıca tazminat isteme hakkı
vardır.
Yüklenicinin kişisel özellikleri
göz önünde tutularak yapılmış olan sözleşme, onun ölümü veya kusuru olmaksızın
eseri tamamlama yeteneğini kaybetmesi durumunda kendiliğinden sona erer. Bu
durumda işsahibi, eserin tamamlanan kısmından yararlanabilecek ise, onu kabul
etmek ve karşılığını vermekle yükümlüdür.