HİZMETLERİMİZ

İFLAS DAVALARI

Borca batık olan bir şirketin alacaklısı ister takip yolu ile ister dava yolu ile şirketin iflasına karar verilmesini isteyebilir.

İcra Takibinden Sonra İflas Davaları

Alacaklı taraf iflas yolu ile icra takibi yolunu seçerse burada iki farklı takip usulü vardır:

- Adi iflas yolu ile takip ve - kambiyo usullerine mahsus iflas yolu ile takip.

İcra takibinde önce borçluya iflas yollarına özgü ödeme emri gönderilir. Borçlu borcunu ödemez ve ödeme emrine de itiraz etmezse alacaklı taraf asliye ticaret mahkemesinden şirketin iflasına karar verilmesini ister.

Borçlu taraf takibe süresinde itiraz ederse keza aynı şekilde alacaklı taraf asliye ticaret mahkemesinden itirazın iptali ile iflasa karar verilmesini ister.

Borçlu taraf icra takibine itiraz etmez ise açılan iflas davasında mahkeme iflas talebinin ilanına karar verir ve borcu şirket hakkında iflas talebi olduğunu alacaklılarına duyurmak amacıyla ilan yapar. İlan hem ticaret sicili gazetesinde ve hem de normal gazetede yapılır. Diğer alacaklılar ilandan itibaren 15 gün içinde davaya müdahale edebilecekleri gibi iflas talebine itiraz da edebilirler.

Borçlu icra takibine itiraz etmez ise ticaret mahkemesinde de borçlu olmadığına ilişkin itirazda bulunamaz. Ancak borcu ödeyerek iflastan kurtulur.

Borçlu ayrıca mahkemeden iflas erteleme talebinde de bulunabilir. Bu durumda mahkeme öncelikle iflas erteleme şartlarına bakar, iflas talebi ile ilgili kararını bekletici mesele yapar.

Borçlu ödeme emrine itiraz etmiş ise bu sefer alacaklı hem itirazın kaldırılmasını ve hem de iflasa karar verilmesini talep eder. Mahkeme öncelikle borçlunun itirazını değerlendirir.

Borçlunun borcu olduğuna kanaat getiren mahkeme depo kararı verir. Bu karar için borçlunun iflasa tabi kişilerden olması, mahkemenin borçlu olduğuna kanaat getirmesi ve borçlunun borcunu ödememiş olması gerekir. Depo kararında borçluya 7 gün içinde borcunu faiz ve tüm eklentileriyle mahkeme veznesine depo etmesi bildirilir.

Borçlu belirlenmiş rakamı depo ederse iflas kararı verilmez. Ancak alacaklıya depo edilen paranın ödenmesi için kararın kesinleşmesi gerekir.

Depo kararı ile borçluya, borcunu ödeyerek iflastan kurtulması için son bir şans verilir. Borçlu depo kararına uymazsa iflasına karar verilir.

Ticaret Mahkemesi’nce verilen depo kararı bir ara karar niteliğinde olduğundan tek başına temyiz edilemez ve davalı-borçlunun iflasına karar verilip karar tefhim edilinceye kadar, bu karardan dönülebilir.

 

İLGİLİ KANUN MADDELERİ

İCRA İFLAS KANUNU

MADDE 155 – Borçlu iflas yoluyla takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği  takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek  kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur.

MADDE 156 – Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir.

Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır.

Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.

İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer.

MADDE 157 – İflas talebini geri alan alacaklı bir ay geçmedikçe bu talebini yenileyemez.

MADDE 158 – Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66’ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren on beş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.

Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intaç eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder.

Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir.

MADDE 159 – İflas talebi halinde mahkeme, ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemişse, alacaklının talebi üzerine, mahkeme mutlaka bu tedbirlere karar vermeye mecburdur. Bu emirler iflas dairesince yerine getirilir.

Mahkeme, defter tutmadan gayrı bir muhafaza tedbiri isteyen alacaklıdan, ileride haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri zararları karşılamak üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96’ncı maddesinde yazılı bir teminat alınmasını isteyebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş veya alacak bir ilama bağlı ise teminat aranmaz. Devlet ve adli yardıma nail kimseler de teminat göstermek mecburiyetinde değillerdir.

Bu maddeye göre alınan muhafaza tedbirleri borçlu aleyhindeki icra takiplerine tesir etmez.

MADDE 160 – İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur.

Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.

MADDE 161 – İflas talebinde bulunan alacaklı isterse, mahkeme borçluya ait malların bir defterinin tutulmasına karar verebilir. Bu defter iflas dairesi tarafından tutulur.

Borçlunun mallarını göstermemesi ve kilitli yerlerini açmaması gibi hallerde 80 ve 81 inci maddeler hükmü tatbik olunur.

MADDE 162 – Borçlunun ve ailesinin idareleri için iflas memurunun bıraktığı mallar müstesna olmak üzere borçlu, defteri yapılmış olan malları aynen veya istenildiği zamanki kıymetiyle vermeye mecburdur.

MADDE 163 – Takipte bulunan bütün alacaklılar razı olurlarsa yapılan defter iflas memuru tarafından iptal olunur.

Defterin hükmü mahkemece temdit edilmemişse yapıldığı tarihten dört ay sonra kendiliğinden ortadan kalkar.

MADDE 164 - Ticaret mahkemesince verilen nihaî kararlar, 160’ıncı maddenin son fıkrasına göre alınan masraftan karşılanmak suretiyle mahkemece re'sen taraflara tebliğ olunur.

Bu kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.

İflâs kararına karşı kanun yoluna başvurulması, iflâsın ilânına ve masanın teşkiline mâni değildir. Yalnız ikinci alacaklılar toplantısı, iflâs kararı kesinleşmedikçe yapılamaz.

Bölge adliye mahkemesince iflâs kararı kaldırılırsa, borçlunun malları üzerindeki tedbirler devam eder. Şu kadar ki, ticaret mahkemesi davanın seyrine göre bu tedbirleri değiştirmeye veya kaldırmaya yetkilidir.

MADDE 165 – İflas hükümle açılır ve bu hükümde açılma anı gösterilir.

İflasa karar verilmesinden sonra iflas davasından feragat geçersizdir.

MADDE 166 – İflas kararı, iflas dairesine bildirilir. Daire, kararı kendiliğinden ve derhal tapuya, ticaret sicil memurluğuna, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, mahalli ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelenlere bildirir. Daire, ayrıca kararı, karar tarihinde, tirajı elli binin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biri ile birlikte iflas edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ve Ticaret Sicili Gazetesinde ilan eder. Tirajı elli binin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetenin yayınlandığı yer aynı zamanda muamele merkezi ise mahalli gazetede ilan yapılmaz.(2)(3)

İflasın kapandığı veya kaldırıldığı da aynı suretle bildirilir ve ilan olunur.

Doğrudan Açılan İflas Davaları

Alacaklı taraf dilerse borçlu hakkında iflas takibi yapmadan direkt iflas davası açabilir.

Borçlunun ikametgâhı belli değil ise,

Borçlu taahhütlerinde ve borçlarından kurtulmak için kaçıyorsa,

Borçlu haciz yolu ile yapılan takipte mallarını saklıyorsa,

Borçlu alacaklının haklarını ihlal eden bir takım hileli muamelelerde bulunuyorsa,

Borçlu ödemelerini tatil etmiş ise,

Borçlu İlamlı icra takibine dayalı borcu ödememiş ise,

Borçlunun Konkordato teklifi tasdiklenmemiş ise,

Alacaklı tarafın talebiyle doğrudan iflas davası açılır. Sermaye şirketlerine de doğrudan iflas davası açılabilir. Pasifi aktifini aşan şirketlere karşı alacaklı isterse direk iflas davası açabilir.

Borçlu kişi, kendisi de borçlarını ödeyemeyecek hale geldiğini ispatlayarak iflasına karar verilmesini isteyebilir. İnceleme duruşmasız yapılır.

Borçlunun alacaklılarından biri haciz yolu ile takip yapıp borçlunun malvarlığının yarısına alacağı sebebiyle el koyar ise, borçlunun kalan malvarlığı diğer alacaklarını karşılamaya yetmeyecek durumda ise o zaman borçlunun kendisi de iflas istemeye mecburdur. Borçlu bu durumda iflasını istemez ve bir yıl içinde iflas ederse taksiratlı müflis sayılır ve cezalandırılır.

İflas Kararının Sonuçları

İflas kararı verildikten sonra bir iflas masası oluşturulur ve müflisin bütün haczedilebilir malları bu masada toplanır. İflas eden kişi hakkındaki tüm takipler durur, artık bu diğer dosyalardaki alacaklılar iflas masasına isimlerini yazdırarak kaydolurlar. Bütün işlemler iflas dosyası üzerinden yürür. Müflisin vadesi gelmemiş alacakları da muaccel hale gelir. Müflise borçlu olanlar açısından değişen tek durum, ödemelerini iflas masasına yapacak olmalarıdır.

İflas masası tarafından borçlu müflisin alacaklılarını ve alacak miktarlarını gösteren ve öncelikli alacak sırasına göre düzenlenmiş bir sıra cetveli yapılır.

Alacak öncelikleri:

İşçi, çalışan, hizmetçi ücretleri (iflas açılmadan önceki bir sene için)

Cenaze giderleri, (iflas açılmadan önceki 6 ay için)

Karı, koca ve çocuk için nafaka ödemeleri, (iflas açılmadan önceki 6 ay için)

Velayet veya vesayet sebebiyle mallarının idaresi müflise bırakılan kişilerin alacakları,

Doktor, eczacı, ebe alacakları, tedavi ve bakım giderleri  (iflas açılmadan önceki bir sene için)

Acentaların acentalık sözleşmesinden doğan alacakları(iflas açılmadan önceki bir sene için)

Müflisin karısının şahsi mallarından doğan alacağının yarısı,

Her türkü vergi ve kamu alacakları

Bunların dışında kalan alacaklar.

Kanunda belirtilen şartlarda 1 ve 2. Alacaklılar toplantısı yapılarak iflas prosedürü tamamlanır.

İflasın Kaldırılması

Borçlu tüm borçlarını iflasın açılmasından sonra öderse,

Tüm alacaklılar yazılı bir beyanla iflas talebinden vazgeçerlerse,

Borçlunun KONKORDATO teklif etmesi ve alacaklıların buna muvafakat edip mahkeme onaylarsa,

müflis hakkında iflas kararı ve dosyası kaldırılır. İlk iki halde borçlu kendisi iflasın kaldırılmasını isterken, son halde iflas dairesi bunu mahkemeden ister.

MADDE 182 – İflasın kaldırılması

Borçlu bütün alacaklılarının taleplerinin geri aldıklarına dair bir beyanname veya tekmil alacakların itfa olunduğu hakkında bir vesika gösterir veya akdolunun konkordato tasdik edilirse mahkeme, iflasın kalkmasına ve borçlunun serbestçe tasarrufu için mallarının kendisine iadesine karar verir.

İflâsın kaldırılmasına, alacak hakkındaki taleplerin kaydı için muayyen müddetin bitmesinden iflâsın kapanmasına kadar karar verilir. İflâsın kaldırılması hakkında verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.

İflasın kaldırıldığı ilan olunur.

Konkordato

Borçlu iyiniyetli olup da işleri yolunda gitmiyorsa, ekonomik sıkıntıya düşmüş ise alacaklılarının çoğu ile anlaşma yapar. Alacaklıların bir kısmı alacaklarını vadeye bağlayabilir, bir kısmı alacağından vazgeçebilir. Borçlu malvarlığı ile borçtan kurtulabilecek durumdadır.

İflasın tersine konkordato isteyen borçlunun alacaklıları alacaklarına daha rahat ve çabuk kavuşurlar. Konkordatoda, haciz veya iflasın yolunun aksine, alacaklılar borçluya karşı takip yoluna başvurmazlar.

 

Konkordatoda amaç, genel olarak borçlunun içinde bulunduğu ekonomik krizden kurtulabilmesi için bazı kurtuluş yolları şansının tanınmasıdır.

Adi Konkordato (İflastan Önce)

İflas dışı konkordato da denir. İflasa tabi olsun olmasın tüm borçlular isteyebilir. Borçlu veya borçlunun alacaklılarından biri, icra mahkemesine gerekçeli bir konkordato teklifinde bulunur. Teklif kanunda belirtilen şartları taşıyorsa borçluya konkordato için süre verilir ve bir konkordato komiseri tayin edilir. Borçlu bu süre zarfınsa komiserin denetiminde işlemleri dürdürür. Komiser alacaklıları toplantıya çağırır,  alacaklılar toplantısında, alacaklılar konkordato teklifini kabul veya reddedebilir. Alacaklılar konkordatoyu, kabul ederse, konkordato ticaret mahkemesinin tasdikine sunulur.  Ticaret mahkemesi, kanunda belirtilen şartlar gerçekleşmişse, konkordatoyu tasdik eder, bu şekilde konkordato yürürlük kazanmış olur.

İflastan Sonra Konkordato

İflasın açılmasından sonra da, borçlu müflis konkordato teklif edebilmektedir. Bu talep, iflası kaldırıcı bir özellik taşımaktadır. Müflis, iflasın açılmasından sonra konkordato teklifinde bulunmak isterse, teklifini seçilip göreve başlamışsa iflas idaresine, seçilmemişse veya basit tasfiye ile iflas takibi yapılıyorsa iflas dairesine verir.   İflas idaresi, konkordato hakkındaki kişisel görüşüyle birlikte teklifi, ikinci alacaklılar toplantısına bildirir. İflas içi konkordatoda, konkordato mühleti verilmez çünkü mühlet verilmesiyle amaçlanan hususlar, zaten iflasın açılmasıyla kendiliğinden ortaya çıkmıştır. İflas içi konkordatoda, konkordato komiseri de tayin edilmez; çünkü, komisere ait görevler, iflas idaresi (veya dairesi) tarafından yerine getirilecektir.   Müflisin konkordato teklifi ikinci alacaklılar toplantısında ele alınır. Ticaret mahkemesinin konkordato talebini incelemesi, konkordatonun tasdiki için gerekli şartlar, yine iflas dışı konkordatoda olduğu gibi bunda da geçerlidir. Masaya giren malların paraya çevrilmesi, ticaret mahkemesi tasdik hakkında bir karar verinceye kadar ertelenir. Ticaret mahkemesi, konkordato talebini reddederse, bunu iflas idaresine bildirir, iflas idaresi, iflas tasfiyesine devam eder. Ticaret mahkemesi gerekli şartların gerçekleşmesi halinde, konkordatoyu tasdik eder, bu kararı da iflas idaresine bildirir, iflas idaresi bunun üzerine, iflasa karar veren mahkemeden, iflasın kaldırılmasını ister.

MADDE 285 – Konkordato talebi

Konkordato hükümlerinden yararlanmak isteyen herhangi bir borçlu, icra mahkemesine gerekçeli bir dilekçe ve bir konkordato projesi verir. Bu projeye ayrıntılı bir bilanço, gelir tablosu ve defter tutmaya mecbur şahıslardan ise defterlerinin durumunu bildiren bir cetvel ekler. Bu cetvelde, özellikle Türk Ticaret Kanununun 64 ncü maddesi hükmünce tutulması mecburi olan defterlerin hepsinin tutulmuş olup olmadıkları gösterilir.

İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, icra mahkemesinden borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.

Konkordato talebi üzerine icra mahkemesi, gerekli gördüğü takdirde, borçlunun malvarlığının muhafazası için 290 ıncı maddenin ikinci fıkrasındaki tedbirleri emreder.

Yetkili icra mahkemesi, iflasa tabi olanlar için 154 üncü maddenin 1 inci veya 2 nci fıkrasında yazılı yerdeki, iflasa tabi olmıyan borçlunun yerleşim yerlerindeki icra mahkemesidir.

Borçlu, bilançosunda yazılı mal ve kıymetleri, konkordato mühletinin verilmemesi halinde, bilançoyu icra mahkemesine sunduğu tarihten bir sene içinde takibe uğradığı takdirde 162 nci madde uyarınca göstermeye mecburdur.

Konkordato mühleti kaldırılmış veya konkordato tasdik edilmemişse, bunların kesinleşmesi tarihlerinden itibaren bir sene ve konkordato feshe

 

cheap jordans|wholesale air max|wholesale jordans|wholesale jewelry