VERGİ İNCELEMESİ GEÇİREN MÜKELLEFİN “İNCELEME SONRASI” YAPACAĞI DEĞERLENDİRME TOPLANTISI
Özet
Bu sirkülerimizde, mükellefler tarafından vergi incelemesi tamamlanmak üzere iken veya tamamlandıktan sonra yapılacak değerlendirme toplantısında dikkate alınmasının yararlı olacağı düşünülen bazı konulara değinilmektedir.
Anahtar Kelimeler
Vergi
incelemesi, tarhiyat öncesi uzlaşma, tarhiyat sonrası uzlaşma, vergi davası
Vergi İncelemesi Sonrası Durum Tespiti
2012/Haziran-01 No.lu
Sirkülerimizde Vergi İncelemesine Alınan Mükellefin İnceleme Öncesi Yapacağı
Değerlendirme Toplantısında dikkate almasını tavsiye ettiğimiz bazı konulara
yer vermiştik. Bu Sirkülerimizde ise vergi incelemesi tamamlandıktan sonra
yapılacak toplantıda dikkate alınmasını tavsiye ettiğimiz konulara yer
veriyoruz.
Vergi incelemesi,
temel itibariyle iki şekilde tamamlanır; inceleme sonucunda mükellefin mevzuata
aykırı bir işlemine rastlanmamış, ek vergi salınmasını veya yaptırım
uygulanmasını gerektirir herhangi bir durumu bulunmadığı belirlenmiş olabilir.
Bu durumda, mükellef incelemeye ibraz edilen defter ve belgelerini tutanak
eşliğinde iade alabilir ve işine kaldığı yerden devam edebilir.
Bir vergi incelemesinde
tenkit edilecek herhangi bir konuya rastlanmamış olması mükellef bakımından
ibra mahiyetinde olmayıp İdarenin yeniden inceleme yapma yetki ve hakkını
sınırlamaz.
Vergi incelemesi sonucunda mükellefin işlemlerinde vergi, ceza ve faiz
hesaplanmasını gerektirir konulara rastlanmış olabilir. Bu genel durumun yanı
sıra elbette söz konusu inceleme aramalı inceleme şeklinde yapılmış veya suç
raporu düzenlenmesini gerektirir durumlar saptanmış da olabilir. Bu gibi özel
durumları ayrıca ele alacağımız sirkülerlerimiz olacağından bu sirkülerde
sadece cezalı vergi tarhiyatı ile karşılaşan mükelleflere dönük açıklamalarımız
yer almaktadır.
Tarhiyat
Öncesi Uzlaşma Talep Etmeden Önce
Tarhiyat öncesi
uzlaşma, mükellefe henüz tarhiyat yapılmadan evvel uzlaşmada bulunma olanağı
tanıyan bir yoldur. VUK hükümleri çerçevesinde çıkarılan Tarhiyat Öncesi
Uzlaşma Yönetmeliği’ne göre; nezdinde vergi incelemesi yapılan kimseler,
incelemenin başlangıcından, inceleme ile ilgili son tutanağın düzenlenmesine
kadar geçen süre içerisinde her zaman uzlaşma talebinde bulunabilirler. Keza,
vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca yapılacak uzlaşmaya davet hallerinde
ise davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren en geç 15 gün içerisinde uzlaşma
talebinde bulunabilirler.
Uygulamada,
incelemeyi yapan müfettiş, mükellefe incelemeyi bitirdiğini, inceleme
tutanağını tanzim ettiğini, tutanakta yer alan unsurlarla ilgili tarhiyat
önereceğini, bu konularda tarhiyat öncesi uzlaşma talep edilip edilmediğini
sorarak mükellefin bu beyanını tutanağa geçirmektedir.
İşte tam bu sırada,
mükellef inceleme ile ilgili olarak tüm değerlendirmelerini bitirmiş,
tercihlerini yapabilir duruma gelmiş olmalıdır.
Bu aşamada mükellefin
önünde iki aşamalı bir ayrım olduğu kabul edilebilir:
Birincisi, tarhiyatın kaldırılması için dava yolu mu yoksa uzlaşma yolu mu
tercih edilecektir?
Dava yolunun avantajı, tarhiyatın getirdiği mali külfetin tamamen
kaldırılmasına olanak tanıyan bir yol olmasıdır. Dezavantajı da davanın olumsuz
sonuçlanması durumunda tüm vergi, ceza ve faiz borcunun ödenmesi gereğidir.
Uzlaşma, dava riski almak istemeyen taraflar için getirilmiş bir “orta” yoldur.
Önerilen tarhiyat ile oluşan mali külfet tarafların karşılıklı rızaları ile
kısmen kaldırılmakta ve ihtilaf sulhen çözülmektedir.
Kural itibariyle
vergi ve cezaların tamamı uzlaşma kapsamında olmakla beraber bazı özellikli
durumlarda tarh olunan vergiler ve kesilen cezalar uzlaşma kapsamına
girmemektedir. Bu nedenle, mükellefe önerilen tarhiyat ve ceza kalemlerinin
uzlaşma kapsamında olup olmadığının iyi belirlenmesi gerekir, aksi halde hak
kaybı ile karşılaşılabilir.
Uzlaşma kapsamında
kalan vergi ve cezalar bakımından uzlaşmaya başvurmak dava hakkını ortadan
kaldırmaz, erteler. Bu nedenle, mükellefler doğrudan dava yoluna gitmekten
evvel uzlaşmaya müracaat ederek tarhiyatın getirdiği mali külfetin ne düzeye
çekilebileceğini görmek isteyebilirler. Bu durumda mükellefin ikinci kararını
vermesi gerekir; tarhiyat öncesi uzlaşmaya mı yoksa tarhiyat sonrası uzlaşmaya
mı başvurulmalıdır?
Her iki uzlaşma yolu
da mükellefe tanınan bir hak olarak düzenlenmiştir. Mükellefler özgürce iki
yoldan birini tercih edebilirler. Bu yollardan birinin diğerine nazaran
“tercihe şayan” olduğunu ifade etmek için somut bir neden yoktur. Bu tercih
yapılırken, mükelleflerin kendi özel durumlarına uygun bir değerlendirme
yapmaları, yürütülen inceleme sürecindeki izlenimleri, eğer varsa daha önceki
uzlaşma tecrübelerini dikkate almaları önerilebilir. Uygulamada, tarhiyat
öncesi uzlaşma komisyonlarında uzlaşma marjının daha geniş olduğu kanısı
yaygındır.
Vergi/Ceza
İhbarnameleri ve Vergi İnceleme Raporları Geldi. Şimdi Ne Olacak?
Tarhiyat öncesi
uzlaşma yoluyla sona ermemiş bulunan tarhiyatlarda gidilecek yol şu şekildedir:
Mükellef tarhiyat öncesi uzlaşmaya müracaat etmiş ama uzlaşmamış ise vergi/ceza
ihbarnamelerini tebliğ aldıktan sonra doğrudan dava yoluna gitmek durumundadır.
Tarhiyat öncesi uzlaşmaya başvurmayan mükellef ise doğrudan dava yoluna
gidebilecekleri gibi, tarhiyat sonrası uzlaşma yoluna da gidebilirler.
Bu aşamada “inceleme
sonrasında” yapılacak değerlendirmeye ihbarnameler ve vergi inceleme raporları
da eşlik etmektedir. Mükellef, bu aşamada hakkındaki eleştirileri ve bu
eleştirilere dayanan tarhiyat rakamları görebilir durumdadır.
Vergi
İncelemesinde İnceleme Sonrası Değerlendirme Toplantısı
Bu noktada yapılacak
değerlendirmede mükellefin hukukunu etkileyebilecek tüm hususların dikkate
alınmasında yarar vardır.
Aşağıda, bu
toplantıda kavranmasında yarar olduğunu düşündüğümüz konulara ilişkin bir liste
yer almaktadır.
Bu toplantının
içeriği elbette tarhiyatın, eleştirinin içeriğine göre, mükellefin durumuna
göre farklılıklar gösterecektir. Önemli olan, yapılan değerlendirmelerinde
kritik önemde olduğu daha sonradan anlaşılabilecek bir konuyu bu toplantıda
atlamamış olmaktır.
Bu toplantıya da konu hakkında söyleyecek sözü olan, sorumluluk ve yetkisi
bulunanların katılımlarının sağlanması önem taşır. Bu çerçevede, söz konusu
tarhiyattan etkileneceklerin konuyla ilgili usulü dairesinde bilgilendirilmesi,
savunmalarını belgeleriyle birlikte yapmalarına olanak tanınması dikkate
alınmalıdır.
Yine, toplantıda
konuşulanların kısaca not alınması, ihtiyaç halinde mükellefin müşavir ve
avukatlarından yardım alınması düşünülebilir.
Bu toplantıda kavranmasını
tavsiye ettiğimiz hususlar kısaca aşağıda sıralanmıştır:
İnceleme hakkında
yeterli bilgi edinilmesini teminen;
Vergi incelemesinde
mükellefe yöneltilen eleştiriler nelerdir?
Tarhiyata konu
eleştiri münferit bir olay mıdır, yoksa devamı olan ve/veya önceki ve sonraki
dönemleri etkileyen, mükellefin iş yapma biçimine doğrudan tehdit oluşturan
yönleri olan çok boyutlu bir olay mıdır? Eğer eleştirinin diğer dönemleri de
etkileyen boyutu varsa diğer dönemler bakımından bu eleştiri özelinde ortaya çıkan
risk nedir?
Her bir eleştirinin
rakamsal boyutu, toplamda ulaştığı boyut nedir? Bu hesaplamalar yapılırken
uzlaşma değerleriyle dava değerleri karşılıklı değerlendirilmeli, yapılabilecek
her bir ödemenin indirim kabiliyeti, ortakları ve/veya mükellefin malvarlığına
etkileri doğru hesaplanmalıdır.
Olası bir ödemede bu
külfetin mükellefin ortaklarına, yöneticilerine, tasdik yapan müşavirlerine,
görüş veren müşavirlerine vs. üçüncü kişilere kısmen veya tamamen yansıtılması
mümkün müdür?
Olası bir ödemenin
geçmiş yıllarda dağıtılan karlara etkisi olacak mıdır?
Getirilen eleştiri
için mükellef kayıtlarında karşılık ayrılmasını gerektirir bir durum var mıdır?
Bu kararı vermek için gereğinde bir uzmana müracaat edilmelidir.
Vergi uyuşmazlığına
konu olayın şirketin ticari rekabet gücüne, iş yapma yöntemine veya hukuksal
hak ve yükümlülüklerine bir etkisi olacak mıdır?
Vergi uyuşmazlığına
konu olayın şirketin birleşme, devretme / devralma, tasfiye, bölünme
ilişkilerini, nasıl etkileyecektir?
Vergi uyuşmazlığına
konu olay, sadece vergi ile sınırlı kalmayarak hukuk alanında da yeni
uyuşmazlık konularını ortaya çıkarma potansiyeli olan bir olay mıdır?
Olası dava süreci
hakkında yeterli bilgi edinilmesini teminen;
Eleştiri konusu
olayda olası savunma unsurları nelerdir? Açılabilecek bir davadan olumlu netice
alınması ihtimali nedir?
Şirketin geçmiş
dönemde yararlandığı afların bu eleştiri konusuna etkileri doğru
değerlendirilmiş midir? Bu konuda söylenebilecekler nelerdir?
Dava sürecinde yeni
bir af çıkma ihtimali nedir? Böyle bir affın mevcut mali külfette yaratacağı
olası etki için neler söylenebilir?
Vergi incelemesi
sürecinde mükellef lehine dikkate alınması gereken tüm unsurlar gereği gibi
dikkate alınmış mıdır?
Değerlendirme konusu
ihtilaf mükellefe özel bir ihtilaftır, yoksa diğer şirketlerde de gözlemlenen
bir konu mudur? Öyle ise başka mükelleflerce davaya taşınmış mıdır? Taşınmış
ise ihtilafın mevcut durumu için neler söylenebilir?
Mükelleflerce yapılacak
değerlendirmede yukarıdaki hususların da kavranması karar alma sürecinde katkı
sağlayacaktır.
Detaylı bilgi için:
Çetinkaya Hukuk Bürosu | www.cetinkaya.av.tr | clo@cetinkaya.av.tr | Tel: +90 212 212 99 55 | Fax: +90 212 212 79 71
Mecidiye Cad. Cevher Apt. No: 3/6 Mecidiyeköy 34387 Şişli - İstanbul
Av. Oğuz ÇETİNKAYA | oguzcetinkaya@cetinkaya.av.tr |
İndir