VERGİ İNCELEMESİ YAPILMADAN BİR TUTANAKLA KOMİSYONA SEVK SURETİYLE CEZALI TARHİYATA GİDİLEMEZ
İLİŞKİLİ ŞİRKETTEN
ALINAN HİZMET BEDELİ FATURALARININ BEDELLERİNİN EMSAL KURUMUNKİNE NAZARAN
YÜKSEK OLDUĞU HUSUSU TAM VE NET OLARAK AÇIKÇA TESPİT EDİLEMEDİĞİ SÜRECE CEZALI
TARHİYAT YAPILAMAZ
Danıştay 4. Daire 14.02.2007
gün, 2006/2752 E., 2007/337 K. sayılı kararı ile; ilişkili şirketten alınan
hizmet bedeli faturalarının bedellerinin emsal kurumunkine nazaran yüksek
olduğu hususu tam ve net olarak açıkça tespit edilemediği sürece cezalı
tarhiyat yapılamayacağına hükmetti.
Vergi Mahkemesi’nin “Dosyanın incelenmesinden, Davacı adına
yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor uyarınca ilgili dönemde şirketin
iştiraklerinden aldığı bir kısım hizmet bedeline ilişkin faturalar nedeniyle
bunların gider olarak kaydının yapıldığı bu suretle örtülü kazanç sağlandığı
gerekçesiyle, hakkında 213 sayılı VUK'nun 29. maddesi gereğince ikmalen
tarhiyat yapıldığı ve dava konusu Kurumlar Vergisinin tebliğ edildiği
anlaşılmaktadır.
İncelenen
olayda, idarece, davacının ihtilaflı yılda kurumun iştiraklerinden olan … A.Ş.
ile … A.Ş. den 12 ay boyunca aldığı toplam … TL lık hizmet bedeli faturalarını,
genel yönetim giderleri hesabının borcuna, satıcılar hesabının alacağına
kaydederek dönem sonunda kurum kazancından haksız yere indirdiği ve sonuçta
örtülü kazanç elde ettiği iddia edilmekte ise de, yukarıda değinilen yasa hükmü
uyarınca davacının örtülü kazanç elde edip etmediğinin ileri sürülebilmesi için
emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek bedeller üzerinden hizmet
ilişkisinde bulunması ve bunun açıkça tespiti şart olup olayda ise böyle bir
tespit yapılabilmiş değildir. Nitekim hakkında düzenlenen raporun 7.sayfasında
da, bu konuda olayla tam olarak örtüşecek bir bedeli bulmanın mümkün olmadığı
ifade edilerek sadece … isimli bir firmanın 2003 yılındaki durumu kıyasen dikkate
alınmıştır. Sonuç olarak, olayda idare tarafından emsal kurum araştırması
yapılamamış, sadece varsayım ve kanaate dayalı olarak davacı hakkında bir
değerlendirmede bulunulmaya çalışılmış ve hizmet faturaları gider olarak kabul
edilmemiştir.
Bu
durumda, davacının iki değişik firmadan aldığı hizmet bedeli faturalarının
emsal kurumunkine nazaran yüksek olduğu veya bariz bir farklılık gösterip
göstermediği hususu tam ve net olarak açıkça tesbit edilememiş, sadece tahmin
ve varsayım yoluyla örtülü kazanç sağlandığı ve bu yolla yasaya aykırı
davranıldığı ileri sürülerek adına ihtilaflı tarhı yatın yapıldığı
anlaşılmıştır.
Belirtilen
bu gerekçeler karşısında, hukuken geçerli başka bilgi ve belgelerle
kanıtlanmadığı müddetçe, aksi yöndeki davacı iddiasına itibar etmek
gerekeceğinden adına resen yapılan vergilemede ve kesilen cezada yasal isabet
bulunmamaktadır.” gerekçesiyle davanın kabulü yönünde
verdiği karar, tarhiyatın haklı sebeplere dayandığı ileri sürülerek idarece kararın
bozulması talebiyle temyiz edilmiştir.
Danıştay, Vergi
Mahkemesi’nin kararının dayandığı hukuki sebepler ve gerekçelerini uygun
bularak temyiz istemini reddetmiş ve Vergi Mahkemesi kararını onamıştır.
İndir