İLAN VE REKLAM VERGİSİ TUTARLARININ BELEDİYE MECLİSLERİNCE BELİRLENMESİNE DAYANAK OLUŞTURAN YASAL
İLAN VE REKLAM
VERGİSİ TUTARLARININ BELEDİYE MECLİSLERİNCE BELİRLENMESİNE DAYANAK OLUŞTURAN
YASAL DÜZENLEME ANAYASAYA AYKIRIDIR
Anayasa Mahkemesi
29.12.2011 gün, 2010/62 E. 2011/175 k. sayılı kararı ile; İlan ve Reklam
vergilerinin miktarlarının Belediye Meclislerince belirlenmesine olanak tanıyan
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 96. maddesinin (B) fıkrasının
Anayasaya aykırı olduğuna hükmetti.
Anayasa Mahkemesinin
karar gerekçesi şu şekilde: “2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 12.
maddesi uyarınca, Belediye sınırları ile mücavir alanları içinde yapılan her
türlü ilân ve reklâm, İlân ve Reklâm Vergisi’ne tabi kılınmış, aynı Kanun’un
15. maddesinde de İlân ve Reklâm Vergisi’nin tarifeleri belirlenmiştir. Söz
konusu maddenin (5) numaralı bendinde; ilan ve reklam amacıyla dağıtılan
broşür, katalog, duvar ve cep takvimleri, biblolar veya benzerleri için
uygulanacak vergilerin alt ve üst sınırları belirlenmiş, itiraz konusu olan 96.
maddesinin (B) fıkrası ile de bu verginin maktu tarifelerinin, Kanun’da
belirtilen en alt ve en üst sınırları aşmamak şartıyla mahallin çeşitli
semtleri arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıklar gözönünde tutularak
belediye meclislerince tespit olunacağı belirtilmiştir.
Devletin kamusal
gereksinimlerini karşılaması için egemenlik gücüne dayanarak tek taraflı
iradesiyle kişilere yüklediği bir kamu alacağı biçiminde tanımlanan verginin,
anayasal sınırlar içinde salınıp toplanması zorunluluğu açıktır.
Anayasa’nın 73.
maddesinde, herkesin kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi
ödemekle yükümlü bulunduğu, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımının,
maliye politikasının sosyal amacı olduğu, vergi, resim, harç ve benzeri mali
yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı
öngörülerek Anayasa’nın 2. maddesinde nitelikleri belirtilen hukuk devleti
ilkesi vergilendirme ilkeleri yönünden somut biçimde dile getirilmiştir.
Bireylerin sosyal ve
ekonomik durumlarını etkileyecek keyfi uygulamalara neden olmaması için,
vergilendirmede, vergiyi doğuran olayın ve vergilerin matrah ve oranlarının,
yukarı ve aşağı sınırlarının, tarh ve tahakkuklarının, tahsil usullerinin, yaptırımlarının
ve zamanaşımı gibi belli başlı temel ögelerinin kanunlarla belirlenmesi
gerekir. Ancak, kanun ile her konuyu bütün kapsam ve ayrıntılarıyla
düzenlemenin olanaklı bulunmadığı durumlarda çerçevesi çizilerek bu sınırlar
içinde kalmak koşuluyla uygulamaya ilişkin konularda yürütme organına
açıklayıcı ve tamamlayıcı nitelikte düzenleyici idarî işlem yapma yetkisi
verilebilir.
İtiraz konusu
kuralda, belediye gelirleri arasında yer alan bazı vergilerin maktu
tarifelerini, kanunda belirlenen alt ve üst sınırlar arasında kalmak kaydıyla
belirleme yetkisi belediye meclislerine verilmiştir. Belediye meclislerine
verilen bu yetki, kanun koyucu tarafından vergilemenin temel ögelerinin
belirlenerek uygulamaya, tekniğe ve uzmanlığa ilişkin konularda yürütme organına
verilen düzenleyici idari işlemlerde bulunma yetkisi ya da kanunla getirilen
bir düzenlemeyi açıklayıcı ve tamamlayıcı nitelikte verilen bir yetki olmayıp
doğrudan vergi miktarının belirlenmesine ilişkin bir yetkidir.
Anayasa’nın 73.
maddesinin dördüncü fıkrasında, “vergi, resim, harç ve benzeri yükümlülüklerin
muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun
belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar
Kuruluna verilebilir” denilmektedir. Buna göre, Bakanlar Kurulu, yasanın
belirttiği alt ve üst sınırlar içinde değişiklik yapabilecek, ancak bu
sınırları aşacak biçimde herhangi bir düzenleme getiremeyecektir. Bakanlar
Kurulu’na verilen bu yetki istisnai bir yetkidir. Vergilendirmede esas kural,
vergilerin kanunla konulup, kaldırılması ve değiştirilmesidir. Dolayısıyla bu
konularda yukarı ve aşağı sınırları belirleme yetkisi kanun koyucuya aittir. Bu
sınırlar içinde değişiklik yapma yetkisi ise kanunun öngörmesi koşuluyla ancak
Bakanlar Kurulu’na verilebilir.
Bu nedenle, belediye
meclislerine vergi tarifesini belirleme yetkisi veren kural Anayasa’nın 73.
maddesine aykırıdır. İptali gerekir.”
* Değerli Meslektaşım
Av. Mutlu Kağıtcıoğlu nu, bu kararın alınmasındaki emeğinden ötürü tebrik ediyorum.
İndir