YURTDIŞINDAN GEÇ GELEN/DÜZENLENEN FATURALAR ÜZERİNDEN SORUMLU SIFATIYLA HESAPLANIP ÖDENEN KDV'NİN İNDİRİMİ
Uyuşmazlık
Konusu
Dönem kapandıktan
sonra gelen faturalara ilişkin KDV’nin indirimi sorun olmaya devam ediyor.
KDVK’nın 29/3 maddesinin açık hükmü; “İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku
bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanunî defterlere
kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir” ne yazık ki bu soruna
çözüm olmuyor. Zira, Türkiye’de fatura düzenleme ile ilgili usul ve yasaya
uymamış bulunanları diğer ifade ile VUK Md. 231/5 gereği hizmetin ifası ve
malın tesliminden itibaren 7 gün içinde fatura düzenlemeyen ve faturalarını
almayanları yaptırıma tabi kılan bu düzenleme, faturaların yurtdışındakilerce
düzenlenmesi gerektiği hallerde hukuki zemin ve anlamını yitiriyor. Yine,
doğası gereği dönem bittikten sonra belirli olan rakamlar üzerinden
düzenlenmesi gereken ciro primi, lisans, royalty vb. gibi unsurlara ilişkin
faturalar bakımından durum daha karakteristik bir hal alıyor.
14 Nisan 2012
tarihinde yayınlanan 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliği öncesinde bu tür,
tahakkuku izleyen dönemlere sarkan faturaların KDV’si, konu tartışmalı olmakla
birlikte, faturaların ulaştığı tarihte sorumlu sıfatıyla hesaplanıp ödenmekte
ve aynı tarihte indirilmekteydi. Anılan Genel Tebliğ sonrasında ise dönem
kapandıktan sonra gelen faturaların KDV’lerinin indirim konusu yapılmayacağı tezi
daha güçlenmiş oldu.
Gelir İdaresi Başkanlığı; dönem kapandıktan sonra gelen faturalar bakımından
yurtiçi – yurtdışı ayrımı yapmıyor ve “dönem
kapandıktan sonra gelen faturalar için sorumlu sıfatıyla hesaplanarak ödenen
KDV’nin KDVK Md. 29/3 gereği yıl aşıldıktan
sonra indiriminin mümkün olmadığını, kanunun lafzının açık olduğunu” iddia
ediyor.
Mükellefler
ise; “KDVK Md. 29/3 ve Vergi Usul
Kanununun fatura düzenlenmesine ilişkin 231/5. maddesinin Türkiye’de faaliyet
gösteren mükellefler bakımından geçerli olduğunu, yurtdışındaki mükelleflerin
Türk Kanunlarında yer alan süre ve usullere uymalarının beklenemeyeceğini,
kaldı ki, düzeltme zamanaşımı 5 yıl olduğuna göre, geçmiş yılın tarihini
taşımakla birlikte geç gelen faturaların ilgili oldukları dönemlere düzeltme
beyannameleri vermek suretiyle düzeltilmelerinin de mümkün olduğunu, bu durumda
bu faturalara düzeltme beyanı vermek veya faturaların ulaştığı tarihte beyan ve
indirim konusu yapmak suretiyle kayda alınmasında mahzur bulunmadığını, yine
geç düzenlenen faturalar bakımından da işin tahakkuk tarihinin esas alınmasında
hukuki engel bulunmaması gerektiğini, KDV indirimi konusunda bu tür engeller
çıkarılmasının sorumlu sıfatıyla hesaplanan KDV’nin vergi sorumlusunun üzerinde
kalmasına sebebiyet verdiğini, bunun da KDV’nin yapısına ters olduğunu ” savunuyorlar.
Yargı
Kararı ve Uyuşmazlığın Akıbeti
Vergi yargısı geç
gelen/düzenlenen faturalarda ağırlıklı olarak Gelir İdaresi lehine karar
veriyor. Ancak, ortada bir hak kaybı var ve çözüm bekliyor. Konuyu izlemeye
devam edeceğiz.
İndir