DÜŞÜK DEĞERLİ SAHTE FATURADA ÖDENMEYEN VERGİDEN İTHALATÇI VE GÜMRÜK MÜŞAVİRİ MÜTESELSİLEN SORUMLUDUR
DÜŞÜK DEĞERLİ SAHTE
FATURA İLE YAPILAN İTHALATLARDA ÖDENMEYEN VERGİDEN İTHALATÇI İLE GÜMRÜK
MÜŞAVİRİ MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN SORUMLUDUR, CEZA SORUMLULUĞU İÇİN İLGİLİ
HAKKINDA CEZA KARARI ALINMASI GEREKİR
Danıştay 7. Daire
04.11.2009 gün, 2007/5654 E., 2009/4568 k., sayılı kararı ile ithalat
işlemlerinin gümrük müşaviri aracılığıyla gerçekleştirildiği ve eşyanın gümrük
vergilerinin kısmen veya tamamen ödenmediği durumlarda, eşyaya ait vergilerin
ödenmesinden ithalatçı ile gümrük müşavirinin müştereken ve müteselsilen
sorumlu olmaları nedeniyle gümrük vergilerinin tamamının, sorumlulardan,
aralarında sıra gözetilmeksizin tahsil edilebileceğine, ancak anılan
işlemlerden kaynaklanan cezalar bakımından, ceza sorumluluğunun şahsiliği
ilkesi gereği müşterek ve müteselsil sorumluluk sözkonusu olmayacağından, para
cezalarından ötürü ithalatçı veya müşavirin sorumluluğuna gidilebilmesi için,
ödeme emri düzenlenmeden önce ilgili adına önce ceza kararı alınarak tebliğ
edilmesi gerektiğine hükmetti.
Vergi Mahkemesi açılan
davayı “Limited Şirketi adına tescilli
27.2.2003 gün ve 8342 sayılı beyanname muhteviyatı eşyaya ilişkin olarak sahte
fatura düzenlemek suretiyle kıymetin düşük beyan edildiğinden bahisle, ek
olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergileri ile vergiler
üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarının, ithalatçı firmadan
tahsil edilememesi üzerine, söz konusu firmanın müşaviri olarak ithalat
işlemini yürüten davacıdan tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen ödeme
emrini; 4458 sayılı Gümrük Kanununun 181 ve 229'uncu maddeleri uyarınca, gümrük
müşavirinin, beyanname adına tescilli olan firmayla birlikte ithal edilen
eşyaya ait vergilerin ödenmesinden sorumlu tutulabilmesi için, vergilerin düşük
beyan edilmesine neden olan fiili bildiği ya da bilmesi gerektiği hususunun
açık olarak ortaya konulması gerektiği; olayda, davalı İdarece, bu yönde
yapılmış somut herhangi bir tespit olmadığı; dolayısıyla, sorumluluk ile ilgili
yasal düzenlemelerin öngördüğü hukuki koşulların gerçekleşmediği anlaşıldığından,
kamu alacağının müşavirden tahsili yoluna gidilmesinde hukuka uyarlık
bulunmadığı gerekçesiyle" gerekçesiyle kabul etmiş, karar Vergi Dairesince "4458
sayılı Gümrük Kanununun 181 ve 229'uncu maddeleri uyarınca, asıl firmadan
tahsil edilemeyen kamu alacağının davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme
emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı” savıyla temyiz edilmiş,Danıştay 7. Daire Vergi Dairesinin temyizini kısmen kabul ederek, "Yukarıda
yer verilen hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; ithalat işlemlerinin
gümrük müşaviri aracılığıyla gerçekleştirildiği hallerde gümrük müşaviri olan
gerçek veya tüzel kişinin; ayrıca, ithalat işlemlerinin adına yürütüldüğü
kişinin (ithalatçı) "yükümlü" olduğu; eşyanın gümrük vergileri kısmen
veya tamamen ödenmeksizin Yurda girişinin yapılması durumunda, bir başka
deyişle, ithalata ilişkin olarak gümrük yükümlülüğünün doğması halinde,
vergilerin ödenmesinden ithalatçı ile gümrük müşavirinin müştereken ve
müteselsilen sorumlu oldukları; dolayısıyla, bu tür durumlarda, alacaklı kamu
idaresince, gümrük vergilerinin tamamının, sorumlulardan, aralarında sıra
gözetilmeksizin tahsilinin mümkün olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Beyannamenin
adına tescilli olduğu firmaya ilişkin olarak Dairemizin muhtelif esaslarına kayıtlı
dosyalarında verilen kararlarla, ithale konu eşyanın beyan edilen kıymetinin
doğruluğu ile ilgili olarak Hindistan Gümrük İdaresi nezdinde yapılan araştırma
sonucunda elde edilen bilgi ve belgelere göre; uyuşmazlık konusu ithalatla
ilgili olarak, Hindistan Gümrük İdaresine sunulan faturalarda yer alan satış
fiyatlarıyla, Türkiye Gümrük Makamlarına ibraz edilen faturalarda yer alan
kıymetlerin birbiriyle çeliştiğinin; ayrıca, gönderici firma yetkilisinin, ...
Limited Şirketine ait fatura, menşe belgesi, satış sözleşmesi ve proforma
faturaların kendileri tarafından düzenlenmediğini belirttiğinin anlaşılması karşısında,
ithale konu eşyaya ait beyan edilen satış fiyatı yerine, doğruluğu Yurt dışı
kıymet araştırmasıyla tespit edilen gerçek kıymetin esas alınması suretiyle
yapılan ek tahakkukta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi
yolunda verilen mahkeme kararları onanarak kesinleşmiş olup, uyuşmazlık konusu
olayın, bu kararlarda yapılan hukuki değerlendirmelere esas teşkil eden olayla
aynı nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Bu bakımdan; olayda, davacı müşavir
tarafından, gümrük işlemlerinin yürütüldüğü ithalat işleminde düşük kıymet
beyan edilmek suretiyle eşyanın Yurda girişinin yapılması, bir başka anlatımla,
4458 sayılı Kanunun 181'inci maddesi uyarınca gümrük yükümlülüğünün doğması
nedeniyle, vergilerin ödenmesinden anılan Kanunun 192'inci maddesi uyarınca
asıl firma ile davacı müşavirin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları
tartışmasızdır. Her ne kadar, Mahkemece, dava konusu ödeme emrinin vergilere
ilişkin kısmıyla ilgili olarak, 4458 sayılı Kanunun 181'inci maddesinin olay
tarihinde yürürlükte bulunan şeklinin 3'üncü fıkrası uyarınca, davacı
müşavirin, beyanname adına tescilli olan firmayla birlikte ithal edilen eşyaya
ait vergilerin ödenmesinden sorumlu tutulabilmesi için, vergilerin düşük beyan
edilmesine neden olan fiili bildiği ya da bilmesi gerektiği hususunun açık
olarak ortaya konulması icap ettiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, anılan
maddenin 2'nci fıkrasındaki düzenleme ve bunun yukarıda belirtilen hukuki
sonuçları dikkate alındığında, 3'üncü fıkrasının, eşya sahibi ile ithalat
işlemine aracılık eden kişi dışında olup düşük kıymet beyanına neden olan diğer
kişileri kapsadığı saptandığından, müşavir firma yönünden de geçerli olduğunun
kabulü suretiyle dava konusu ödeme emrinin iptali yolunda verilen kararın
vergilere ilişkin hüküm fıkrasında hukuki isabet yoktur.
Mahkeme
kararının; ödeme emrinin; gümrük ve katma değer vergileri üzerinden
hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına ilişkin hüküm fıkrasına gelince:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 51'inci maddesinde, mükelleflerin
ithalde beyan ettikleri matrahla, tahakkuk veya inceleme yapanların veyahut
tetkike yetkili kılınanların buldukları matrahlar üzerinden hesaplanan vergi
farkları hakkında, Gümrük Kanunu uyarınca gümrük vergisindeki esaslar
dairesinde ceza uygulanacağı kurala bağlanmış; 4458 sayılı Gümrük Kanununun
234'üncü maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinin 1'inci
fıkrasının (b) bendinde de, kıymeti üzerinden gümrük vergisine tabi eşyanın
beyan edilen kıymetinin, muayene ve denetleme sonucunda, bu Kanunun 23 ila
31'inci maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenen kıymete göre
noksan bulunması halinde, noksanlığa ait vergiden başka bu vergi farkının üç
katı para cezası alınacağı ifadelerine yer verilmiştir.
…
Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, ceza sorumluluğunun
şahsiliği ilkesi gereği, cezalar bakımından müşterek ve müteselsil sorumluluk
söz konusu olmadığından, ithalat işlemlerinin gümrük müşaviri aracılığıyla
gerçekleştirildiği ve eşyanın gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin
Yurda girişinin yapılması durumunda, vergiler üzerinden hesaplanan ceza
kararının, anılan eylemi gerçekleştiren ithalatçı veya gümrük müşavirine tebliğ
edilmesi; alacağın süresi içerisinde ödenmemesi halinde ödeme emriyle tahsili
yoluna gidilmesi icap etmektedir. Dosyada, ödeme emrinin tebliğinden önce,
davacı adına, ayrıca ceza kararı alındığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin
bulunmaması karşısında, alacağın doğrudan tahsili yolunda tesis edilen ödeme
emrinin cezalara ilişkin kısmında isabet bulunmadığından, davaya konu işlemin
iptaline dair kararın sonucu itibarıyla yerinde görülen hüküm fıkrasında
isabetsizlik görülmemiştir." gerekçesi ile Vergi Mahkemesi kararının vergi aslına ilişkin kısmının bozulmasına, cezaya ilişkin kısmının onanmasına karar vermiştir.
İndir