ELEKTRONİK ORTAMDA İMZALANAN BELGELER DAMGA VERGİSİNE TABİ Mİ?
Özet
488 sayılı Damga
Vergisi Kanunu’nda değişiklik yapan ve 31.07.2004 Tarihli Resmi Gazetede
yayınlanarak yürürlüğe giren 5228 sayılı Bazı Kanunlarda ve 178 Sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
ile elektronik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeler damga
vergisinin kapsamına alınmıştır.
Mevzuat cephesinde,
anılan Kanunun yürürlüğü 9 yılı bulmasına rağmen konuyla ilgili başkaca bir
mevzuat üretilmemiş, elektronik ortamlarda imzalanan “belgeler”den damga
vergisi alınması konusunda bir ilerleme sağlanmamıştır.
Anahtar Kelimeler
5228
Sayılı Kanun, 488 Sayılı Kanun, Elektronik Belgelerde Damga Vergisi, Internet
Belgelerinde Damga Vergisi, Internet Sözleşmelerinde Damga Vergisi
Konu nedir?
5228 Sayılı Kanun; 488
sayılı Damga Vergisi Kanununun; 1. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "belgeleri
ifade eder." ibaresini "belgeler ile elektronik imza kullanılmak
suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri
ifade eder." şeklinde değiştirmek suretiyle elektronik imza atılmak
suretiyle manyetik (dijital) ortamda düzenlenen belgeleri damga vergisi
kapsamına almıştır.
Diğer bir ifade ile,
elektronik imza ile dijital ortamda imzalanan “belgeler”, damga vergisine dahil
edilmiştir.
5070 sayılı
Elektronik İmza Kanununa göre elektronik imza; başka bir elektronik veriye
eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik
doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veriyi tanımlamaktadır. Bu çerçevede;
elektronik imza ile kâğıda atılan ıslak imzanın birbirine yakın hukuki sonuçlar
doğurduğu ve yasa koyucunun 5228 Sayılı Kanun değişikliği ile elektronik imzayı
da damga vergisi kapsamına aldığı söylenebilir.
Günümüzde e-imza
kullanım sayısı milyonlarla ifade edilir hale gelmiştir. Özellikle birçok kamu
kurumlarıyla yapılan işlemlerde, çeşitli bankacılık ve sigortacılık
işlemlerinde, e-devlet, e-ticaret işlemlerinde, internet üzerinden imzalanan
çeşitli elektronik sözleşmelerde, e-imza kullanımı yaygın şekilde devam
etmektedir. Keza, teknolojinin gelişimine paralel olarak önümüzdeki dönemde
e-imza ile imzalanan belge sayısının kâğıda imza atmak suretiyle imzalanan
belge sayısına karşı artış göstereceğini öngörmek mümkündür.
E-İmza İle
Dijital Ortamda İmzalanan Belgeye İlişkin Damga Vergisi Mükellefiyeti
E-imza ile dijital
ortamda imzalanan “belgeler”, damga vergisine dahil edilmiş bulunduğundan, 2004
yılındaki anılan yasa değişikliği sonrası elektronik ortamda üretilerek e-imza
ile imzalanmış olan belgelere ilişkin damga vergilerinin mükelleflerince
hesaplanması ve ödenmesi yasal bir zorunluluk haline gelmiştir.
Elektronik ortamda imzalanan belgelere ilişkin Damga Vergisinin mükellefi, Kanunun
lafzına uygun olarak, elektronik imza kullanmak suretiyle kâğıdı
imzalayanlardır.
E-imza kullanmak suretiyle dijital ortamda düzenlenen belgeler Damga
Vergisi Kanununa ekli 1 sayılı tabloda yer alan tutarlarda damga vergisine
tabidir. Keza, e-imza ile imzalanmak suretiyle düzenlenen e-beyannameler
üzerinden damga vergisi ödenmektedir.
5228 sayılı Yasayla değişik hükme göre bu beyannamelerin artık sadece bir
nüshası damga vergisine tabi olacaktır.
Kanun hükmü açık olmasına rağmen, çeşitli nedenlerle, elektronik ortamda
düzenlenen ve e-imza ile imzalanan belgeler üzerinden damga vergisi ödemesi
uygulamada henüz kanıksanmış değildir.
Haklı ve isabetli olarak bazı yazarlar, sözkonusu belgelerin Damga Vergisi
istisnası uygulamasına konu edilmesini önermekte iseler de şu ana kadar bu
yönde yasal bir değişiklik yapılmamış olması ve yine, Bakanlar
Kurulu’nun internet ortamında düzenlenen ve e-imza ile imzalanan belgelerdeki damga
vergisini indirme yetkisinin de bugüne kadar kullanılmamış olması karşısında sözkonusu yasal düzenlemenin birçok
mükellef bakımından bir vergisi riski oluşturduğu görülmektedir.
Riski
Olanlar Ne Yapmalı?
Kanunun düzenlediği
şekliyle vergi yükümlülüğü altında bulunanların sözkonusu vergileri VUK Md.
371’de düzenlenen pişmanlık hükümleri çerçevesinde ödemeleri mümkün
bulunmaktadır. Bu durum, Damga Vergisi Kanunundan doğan müteselsil sorumluluk
hali bakımından da geçerlidir.
Diğer yandan, elbette bu konuda
hiçbir şey yapmadan sessizce beklemek ve ilk adımın gelir idaresince atılmasını
beklemek de düşünülebilir. Ancak, bu yol tercih edilmiş ise geriye doğru 5 yıl
içinde oluşabilecek damga vergisi yükünün bazı mükellefler bakımından önemli
bir kalem oluşturabileceği gözden kaçırılmamalıdır.
Detaylı bilgi için:
Çetinkaya Hukuk Bürosu | www.cetinkaya.av.tr | clo@cetinkaya.av.tr | Tel: +90 212 212 99 55 | Fax: +90 212 212 79 71
Mecidiye Cad. Cevher Apt. No: 3/6 Mecidiyeköy 34387 Şişli - İstanbul
Av. Oğuz ÇETİNKAYA | oguzcetinkaya@cetinkaya.av.tr |
İndir