Hırsızlık suçu
“Malvarlığına
Karşı Suçlar” bölümünde yer almaktadır. Hırsızlık suçuna Türk Ceza
Kanunu’nun 141. İle 147. maddeleri arasında yer verilmiştir.
Bu suça
ilişkin verilecek ceza; “zilyetlik” ve
“mülkiyet” hakları kavramlarını korumaktadır.
Hırsızlık;
başkasına ait “taşınır” malın rıza
dışında ele geçirilmesi demektir. Taşınır mal ise; malvarlığı haklarını
oluşturan, bir değere sahip olan, fiziki olarak varlığı olan bir malı
belirtmektedir. Hırsızlığın konusunu oluşturan taşınır malın başkasına ait
olması gerekmektedir. Ancak sağlanan yarar, kişinin kendisine veya bir
başkasına yönelik olabilmektedir. Türk Ceza Kanunu 30. Maddesinde de belirtilen
“hata” başlıklı maddesi de dikkate alındığında kanuni tanımdaki maddi unsurları
bilmeyen kimse kasten hareket etmiş olmayacağından, hırsızlık suçunun da
taksirle işlenemeyeceği de düşünüldüğünde taksirle
hırsızlık durumunda fail cezalandırılamaz.
Ekonomik değer
taşıyan sıvı veya gaz halindeki maddeler de hırsızlık suçuna konu
olabilmektedir. Nitelikli hırsızlık hükümleri içerisinde sayılmaktadır.
Türk Ceza
Kanunu 141. Madde ve devamında yer alan hırsızlık suçuna ilişkin verilecek ceza 1 ile 3 yıl arasıdır. 142. Maddede zikredilen nitelikli hırsızlık 4
fıkra halinde düzenlenmiştir.
İlki; kamu
kurum ve kuruluşları veya ibadethanede, kilitlenmek suretiyle bırakılmış
eşyada, halkın yararlandığı ulaşım aracında, bir afet veya felaketi önleyecek
eşya üzerinde, adet veya kullanımından dolayı açıkta bırakılan eşya üzerinde işlendiğinde
suça ilişkin verilecek ceza 2 ile 5 yıl
arası olmaktadır.
Bunun yanında;
“Kişinin malını koruyamayacak durumda
olmasından veya ölmesinden yararlanarak, elde veya üstte taşınan eşyayı çekip
almak suretiyle ya da özel beceriyle, doğal bir afetin veya sosyal olayların
meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak, haksız yere elde
bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak
suretiyle, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle, tanınmamak için tedbir
alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak, barınak yerlerinde,
sürüde veya açık yerlerde bulunan büyük veya küçükbaş hayvan hakkında,
işlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun,
bu fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından
kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek
ceza üçte biri oranına kadar artırılır.”
Bir diğer
nitelikli halde ise; “Suçun, sıvı veya
gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya
depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, beş yıldan on iki yıla kadar
hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde
işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır ve on bin güne kadar adlî para
cezasına hükmolunur.”
Hırsızlık suçu
takibi şikâyete bağlı bir suçtur ancak; “Hırsızlık
suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlâli veya mala zarar verme
suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma
yapılabilmesi için şikâyet aranmaz.”
Suç gece vakti
işlendiğinde de ceza 1/3 oranında artırılmaktadır.
Suçun
nitelikli hallerinin yanında cezayı azaltan haller de bulunmaktadır. Şöyle ki; “paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal
üzerinde, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla, işlenmesi
halinde, şikâyet üzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya
adlî para cezasına hükmolunur.” Aynı şekilde, malın değerinin az olması,
kullanma hırsızlığı, zorunluluk halleri de cezayı azaltan haller içerisinde yer
almaktadır.
T.C.
Anayasası’nda hırsızlık suçuna özgü bir düzenleme olmamakla birlikte, mülkiyet
hakkı önemli bir yer arz etmektedir. Hırsızlık suçunun konusu da mülkiyeti
koruduğundan anayasal düzende böyle bir koruma sağladığı söylenebilir.
Bu bölümün
sonunda ortak hükümler niteliğinde düzenlemeler vardır. Bunlar; Şahsi Cezasızlık Sebepleri veya Cezada
İndirim Yapılmasını Gerektirir Şahsi Sebepler, Etkin Pişmanlık ve Tüzel Kişiler
Hakkında Güvenlik Tedbiri Uygulanmasıdır. Buna göre;
“Şahsi
Cezasızlık Sebebi Veya Cezada İndirim Yapılmasını Gerektiren Şahsi Sebep
Madde 167 - Yağma ve nitelikli yağma hariç, bu
bölümde yer alan suçların; Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden
birinin, üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin
veya evlat edinen veya evlatlığın, aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden
birinin, zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya
hükmolunmaz. Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden
birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta
beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede
kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili akraba hakkında
şikâyet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.”
Aradaki bağa
istinaden cezanın indirilmesi veya cezanın azaltılması öngörülmüş bir yapı
burada mevcuttur.
“Etkin
Pişmanlık
Madde 168 – Hırsızlık, mala zarar verme, güveni
kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs suçları
tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce,
failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun
uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi
halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir. Etkin pişmanlığın
kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi
halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.”
Fiilin icra
aşaması bittikten ve sonuçlandıktan sonra failin yaşadığı pişmanlık üzerine
kullanılan bir kurum olan etkin pişmanlık halinde verilecek ceza
indirilmektedir.
“Tüzel
Kişiler Hakkında Güvenlik Tedbiri Uygulanması
Madde 169 - Hırsızlık, güveni kötüye kullanma ve
dolandırıcılık suçlarının işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan
tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.”
Hırsızlık suçu; temel hâli re'sen kovuşturulan, nitelikli hallerinin takibi, soruşturulması ve
kovuşturulması şikâyete bağlı bir suçtur.