10 yıl öncesine kadar şifreli yayınlar decoder dediğimiz bir televizyon
verici sistemiyle izlenebiliyordu.Bu sayede kişiler ücretleri karşılığı yayın
hakkının belirli bir bölümünü satın alıp istedikleri yayınları
izleyebiliyorlardı.Hala da bu sistem kullanılabilmekte.Bununla alakalı hukuka
aykırılıklar ;
-Bireysel abonelikten toplu izletme
-Şifreli izleme hakkının başka kullanıcılarla paylaşımı
-Farklı şifre çözücülerle bunun ele geçirilmesi yöntemleridir.
Bu hukuki ihlallerde karşılıksız yararlanma hallerinde bilişim değil
sözleşmeye aykırılık ve hukuki uyuşmazlık hallerinin varlığın Yargıtay kabul
etmektedir.
Bizim ilgi alanımız ise bunun bilişim sistemi üzerinden çözümü ve bu
ihlallerin gerçekleştirilmesi konusunun nasıl irdeleneceğidir. Yargıtay
kararlarında bununla alakalı en azından bilişim sistemine girme suçuyla alakalı
bir karar olmayışı bunun suç olma vasfını ortadan kaldırmamaktadır. Burada
karşılıksız yararlanma hükümleri gereğince suç ihdas edilebilir.
Son dönemdeki inanılmaz bilişim ve teknoloji değişimleri, kanun koyucuyu
yeni suç tipleri üretmede ve hangi ihlalin hangi cezaya karşılık geleceği
konusunda zorlamaktadır.Bu konunun da yakın zamanda bilişim ile alakalı bir suç
tipine gireceği konusunda şüphemiz yok.
Kanımızca; internet üzerinden bilişim sistemi kullanılarak yapılan bu
illegal yayınlar, özellikle tekel kuruluşların yayınlarının egale edilerek
internet ortamına açılması bilişim sistemini bozma ve engelleme suçlarını da
gündeme getirecektir.