Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma suçu “Hürriyete Karşı Suçlar” bölümünde yer almaktadır. Türk Ceza Kanunu 109. Ve 111. Maddeler bu suçu düzenlemektedir.
Bu suça ilişkin verilecek ceza; “bireyin hareket özgürlüğünü” korumaktadır.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda, suça maruz bırakılan mağdur konumundaki kişinin aktif ve objektif anlamda hareket özgürlüğü olması gerektiği savunulmaktadır. Bu anlamda, beşikteki bebeğin beşiğe bağlanması durumunda bu suçun oluştuğundan bahsedilememektedir.
Suçun işlenmesi için tam bir hürriyet yoksunluğundan ziyade mağdurun bırakıldığı maddi ve manevi engelleri aşamıyor oluşu suçun oluşması için yeterli görünmektedir. Doktrindeki görüşlere göre bu suçun oluşması için özgürlükten yoksunluğun belirli bir süre devam etmesi gerektiği savunulmaktadır.
Mağdurun özgürlükten yoksun kılınmak için rıza göstermesi dahi suçun oluşmasında engel olmayacaktır. Mağdurun rızası burada geçersiz sayılmaktadır.
Türk Ceza Kanunu 109. Maddede yer alan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin ceza 2 yıl ile 7 yıl arasıdır. Bu suçun; “Silahla, Birden fazla kişi tarafından birlikte, Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, Üstsoy, altsoy veya eşe karşı, Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, İşlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.” hükmüyle nitelikli halden bahsedilmektedir.
Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde, ayrıca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde, nitelikli halden dolayı verilecek cezalar yarı oranında artırılır. Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Bu suçla ilişkili “etkin pişmanlık” söz konusu olabilmektedir. Etkin pişmanlık ise; suçun işlenmesinden sonra bu suçla ilgili pişmanlık duyarak soruşturma aşaması başlamadan önce mağdura zarar verilmeden onun güvenli bir yere serbest bırakılması halinde olmaktadır. Verilecek ceza 2/3 oranında azaltılmaktadır.
Türk Ceza Kanunu 111. Maddede ise; “Tehdit, şantaj, cebir veya kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının işlenmesi sonucunda yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.”
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun soruşturulup kovuşturulması için mağdurun şikâyeti gereklidir, takibi şikâyete bağlı bir suçtur.