HİZMETLERİMİZ

İŞ VE ÇALIŞMA HÜRRİYETİNİ İHLAL

İş ve Çalışma Hürriyetini İhlal suçu “Hürriyete Karşı Suçlar” bölümünde yer almaktadır. Türk Ceza Kanunu 117. Madde bu suçu düzenlemektedir.

Bu suça ilişkin verilecek ceza; “iş yaşamını, çalışma hayatını, iş ve çalışma özgürlüğünü, kişilerin iş yaşamını düzenlemeyi, güvenliğini ve korumayı” hedeflemektedir. İş yaşamı, anayasal güvence altına da alınmış olan ve çalışma hürriyetini içine alan bir konudur. Belirli bir iş veya çalışmaya özgülemek doğru olmaz, burada kastedilen iş ve çalışma konusu her türlü iş ve çalışma hürriyetini kapsamaktadır. Ancak bu da günlük yapılması gereken ev işi gibi işleri kapsamamaktadır.

T.C Anayasa 48. Maddede “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir.” demektedir, devamında 49. Maddede çalışmanın herkesi ödevi olduğunu söylemiş ve 50. Maddede de kimsenin kendisine uygun olmayan işte çalıştırılamayacağını ve devletin çalışma ve iş yaşamı için düzenlemeler yapacağını düzenlemiştir. Yani Anayasa, iş ve çalışma yaşamını düzenlemiş ve anayasal güvence altına alarak, güvenilir ve ideal bir iş yaşamının sınırlarını belirlemiştir. Angaryanın ve uygun olmayan işlerde çalışılmasını kesin bir dille yasaklamıştır. Bu kadar sınıra rağmen iş ve çalışma hayatıyla ilgili yapılacak bir ihlal hem Türk Ceza Kanunu’nda bir suça bağlanmış hem de anayasal düzende bir suç olarak karşımıza çıkmaktadır.

Türk Ceza Kanunu 117. Maddede düzenlenen İş ve Çalışma Hürriyetini İhlal suçuna verilecek ceza 6 ay ile 2 yıl arasıdır. “Çaresizliğini, kimsesizliğini ve bağlılığını sömürmek suretiyle kişi veya kişileri ücretsiz olarak veya sağladığı hizmet ile açık bir şekilde orantısız düşük bir ücretle çalıştıran veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma ve konaklama koşullarına tabi kılan kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak üzere adlî para cezası verilir.” Hükmüyle nitelikli halden bahsedilmiş ve müzayaka halinde yapılan sömürüyü Türk Ceza Kanunu nitelikli hal ile cezalandırmıştır. Aynı doğrultuda “Cebir veya tehdit kullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya veya evvelce kabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan ya da bir işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.” Denilerek cebir ve tehdidi bu suç için organik bir bağ olarak görmüş ve nitelikli halden ceza vermiştir.

Ortak Hükümler başlığını taşıyan Türk Ceza Kanunu 119. Madde; İçerisinde “iş ve çalışma hürriyetini ihlal” suçunu da barındıran suçların, “Silahla, Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle, Birden fazla kişi tarafından birlikte, Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.” Hükmüyle genel bir nitelikli hal belirtilmiştir. Aynı şekilde “Bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü de gerçek içtima halinin uygulanacağını bize göstermektedir.

cheap jordans|wholesale air max|wholesale jordans|wholesale jewelry